karıncalanmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Bir yere, bir şey üzerine karınca üşüşmek
- Adamcağızın ara sıra ayakları karıncalandıkça dolaşacak bir yeri bile yok.
-
[nesnesiz, mecaz]
Vücudun bir yerindeki uyuşukluktan sonra, kan dolaşımının başlamasıyla o yerde karıncalar dolaşır gibi bir izlenim uyanmak
- Satırlar gözünün önünden silinir, gelecekle ilgili düşüncelerim karıncalanırdı.
- [nesnesiz, mecaz] Metal yüzeylerde pas yüzünden yer yer ufak delikler oluşmak
- [nesnesiz, mecaz] Verici veya alıcıdaki bozukluk sebebiyle televizyonda görüntü bozulmak
- [nesnesiz, mecaz] Aşırı zihin yorgunluğundan dolayı bir şeyi, bir durumu kavramada zorluk çekmek