karşı

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin esas tutulan yüzünün ilerisi; ön
  • Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı; yamaç
  • Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer; ön
  • İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Bulunan yere göre önde, ileride olan
  • Karşı evin kızları. Karşı mahalle.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Ayrı şeyleri temsil edenlerin her birine göre diğeri; alternatif
  • İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   ... için
  • Şair Nabi’nin dünya görüşünde komşulara karşı iyi niyet beslemek, onlara kem gözle bakmamak… önemli yer tutar.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   … yaklaşırken, -e doğru
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Yüzünü bir şeye veya bir yere doğru çevirerek, yönelmiş olarak
  • Yaptığı, düşündüğü her şey sabaha karşı çalan telefonun, beyninde sürekli çınlayan tiz ve madenî sesinin üzerine düşüyor.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Karşılık olarak; mukabil
  • Bahçeye karşı oturmak.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   “Katında, yanında, nezdinde” anlamlarında eş görevli kelimelerden sonra kullanılan bir söz
  • İyiliğe karşı iyilik adalettir. İyiliğe karşı kötülük cinayettir.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Tedbir olarak
  • Ele, âleme ve eşe dosta karşı güçlü görünmek gerek.
• [isim, sıfat, sıfat, edat, edat, edat, edat, edat, zarf, zarf]   Aykırı olarak, aykırı düşecek biçimde
  • Zeytin ağaçlarını diğer meyveli ağaçlar gibi kurda kuşa, böceğe sineğe karşı ilaçlamak da gerekmez.