karşılıklı
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf, zarf, zarf]
Birbirleriyle karşı karşıya bulunan
- Sohbet ilerledikçe görüşlerimiz ortaya çıkıyor ve sorulara cevaplar verildikçe karşılıklı anlayış, kaynaşma ve hoşgörü pekişmeye devam ediyordu.
-
[sıfat, zarf, zarf, zarf]
Her iki tarafta da birbirine karşı aynı şekilde var olan; ivazlı, mütekabil, zikzak
- Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk.
-
[sıfat, zarf, zarf, zarf]
Karşı bulunan; mukabil
- Topal Dev ile devlerin beyi arasındaki bu karşılıklı deyişmenin birinci kısmında Topal Dev, sakat olduğu için arkadaşlarının delikanlıyı kendisine bırakmasını ister.
- [sıfat, zarf, zarf, zarf] Birbirlerine karşı bir biçimde
- [sıfat, zarf, zarf, zarf] Birbiriyle ilgili olarak
- [sıfat, zarf, zarf, zarf] Bir işi sırayla yapmak