kavurmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Bir şeyi bir kabın içinde kendisinden başka bir malzeme koymadan karıştıra karıştıra pişirmek
- Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız.
-
[-i, mecaz]
Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak
- Rüzgâr ekinleri kavurdu.
-
[-i, mecaz]
Çok üzmek, yakmak, mahvetmek
- Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır.