kavuşmak
Dil: Türkçe
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek; ermek
- Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu.
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
- Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar.
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Bir yere katılmak
- Ceketin önü kavuşmuyor.
- [-e, nesnesiz, nesnesiz] Bir araya gelmek
- [-e, nesnesiz, nesnesiz] Güneş batmak
- [-e, nesnesiz, nesnesiz] Varmak, ulaşmak