kaydetmek
Dil: Arapça ḳayd + Türkçe etmek
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim]
Bazı önemli noktaları belirleyip yazmak
- Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek.
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim]
Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek; yazmak (I)
- Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim.
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim]
Hatırlamak için yazmak; not etmek
- Şunu kaydedeyim ki...
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim]
Bir şeyi belirtmek, söylemek
- Başarı kaydetmek. Gol kaydetmek.
- [-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim] Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek
- [-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim] Olumlu sonuç almak
- [-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim] Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek
- [-e, -i, -i, nesnesiz, fizik, bilişim] Program, veri, görüntü veya filmi bilgisayarın kalıcı belleğine yazmak