kazık
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş]
Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç
- Çadır kazığı.
-
[isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş]
İskele yapmak için denize çakılan ağaç, demir veya beton direk
- Hayvanı kazığa bağlamak.
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] Çok zor (soru, sınav vb.)
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] Alışverişte aldatma
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
- [isim, sıfat, mecaz, teklifsiz konuşmada, spor, eskimiş, eskimiş] Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası