kemer
Dil: Farsça kemer
-
[isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş]
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
- Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı.
-
[isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş]
Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
- Kemer burun.
-
[isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş]
Emniyet kemeri
- Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.
-
[isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş]
tümsekli
- Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı.
- [isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş] Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı
- [isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş] Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
- [isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş] İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
- [isim, sıfat, anatomi, jeoloji, mimarlık, eskimiş] Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak