kesik
Dil: Türkçe
-
[sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında]
Kesilmiş olan
- Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi.
-
[sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında]
Kesilerek bozulmuş olan (süt)
- Kesik süt.
-
[sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında]
kısa
- İçinde bir gazete kesiği var.
-
[sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında]
çökelek
- Parmağındaki kesikler.
-
[sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında]
Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı; kupür
- Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım.
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] Kesilmiş olan yer
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] aralıklı
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] Parası olmayan
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] Tutkun, hayran olan
- [sıfat, isim, isim, isim, spor, argo, argo, isim, halk ağzında] Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek