kesme

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Kesmek işi; kat (II)
  • Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat.
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas
  • Kesme fiyat.
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Kesin, değişmez; maktu
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   kesme işareti
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı; kat (II)
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 metre kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı; akçakesme (Phillyrea latifolia)
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   İki çekimin birbirine doğrudan doğruya bağlanmasından, iki ayrı çekimin birbirini izlemesinden doğan durum
• [isim, sıfat, sıfat, dil bilgisi, edebiyat, bitki bilimi, matematik, sinema, televizyon, eskimiş]   lokum