kesmek

Dil: Türkçe

• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak; katetmek
  • İpi kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Dibinden ayırmak
  • Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Düzgün parçalara ayırmak
  • Eti kesmek. Patatesi kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Kesici bir araçla yaralamak
  • Saç kesmek. Tırnak kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Ucunu almak
  • Koyun kesmek. Tavuk kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Hayvanın başını gövdesinden ayırmak; boğazlamak
  • Bu ilaç baş ağrısını keser.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Son vermek, gidermek
  • Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Ara vermek
  • Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
  • Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Akımı durdurmak
  • Gününü daha kesmedik.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Belirtmek, kararlaştırmak
  • Ücretinden beş lira kesmişler.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek
  • Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Para basmak
  • Yolu kesmek.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Azaltmak, güçleştirmek
  • Kes artık yeter!
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak
  • Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Geçişi önlemek
  • Tabiat mayıs ayında yeşile kesti.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   susmak
  • Rüzgâr yüzümü kesiyor.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Hasta organı ameliyatla almak
  • Hiç değil beni kesmeden edemez o.
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Bölmek, ayırmak
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Yazıyı, filmi kısaltmak
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Söylenen şeye bürünmek
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Uydurmak, yalan söylemek
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Birini yermek, kötülemek
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Vahşice öldürmek
• [-i, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz, -den, nesnesiz, -e, nesnesiz, argo, mecaz, mecaz, mecaz, spor]   Oyuncuyu takım kadrosuna almamak