kitaplık

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya; kütüphane
  • Ben bunu kitaplıkta saklayarak günaha giriyorum.
• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   kütüphane
  • Kızını doktorun muayene odasına açılan kitaplığa gönderdi.
• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   Evlerde ve iş yerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda
  • Bu, kitaplık kâğıt değil.
• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   Kitap yapmaya elverişli
  • İki kitaplık yazı.
• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   Kitap olabilecek kadar
  • Otuz bin kitaplık kütüphane.
• [isim, sıfat, sıfat, sıfat]   Belli bir sayıda kitabı olan