kolçak
Dil: Türkçe
-
[isim, tarih]
Yalnız başparmağı ayrı, diğer dört parmağı bir örülmüş yün eldiven
- Elinde kolçak, direksiyona geçti, kolçağı hırsla şoför mahalline attı.
-
[isim, tarih]
Koltuk veya iskemlenin kol konacak parçası
- Pencerenin karşısında, kolçaklarından biri kopuk, sallanan iskemleye oturmuş, iki eliyle sağlam kolçağa sıkı sıkı sarılmıştı.
-
[isim, tarih]
Ceket veya gömlek kollarının kirlenmesine engel olmak için bilekten dirseğe kadar geçirilen eğreti kolluk
- Kızılay kolçağı.
- [isim, tarih] Kadınların dirseklerine kadar taktıkları basmadan yapılan süs eşyası
- [isim, tarih] pazubent
- [isim, tarih] Zırhın kola geçirilen parçası