koparmak
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak; kapmak
- O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor]
Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor]
Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı.
-
[-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor]
Zor kullanarak almak
- Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu.
- [-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor] Güçlükle elde etmek
- [-i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -den, mecaz, spor] Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek