kotarmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz]
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
- İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar.
-
[-i, mecaz, mecaz]
hazırlamak
- Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım.
- [-i, mecaz, mecaz] Bir işi tamamlamak, bitirmek
- [-i, mecaz, mecaz] Üstesinden gelmek