koyu
Dil: Türkçe
-
[sıfat, bilişim, mecaz, mecaz]
Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı
- Koyu pekmez. Koyu süt.
-
[sıfat, bilişim, mecaz, mecaz]
Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı
- Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu.
-
[sıfat, bilişim, mecaz, mecaz]
Yazı karakterinin daha kalın olarak yazılmış biçimi
- Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış.
-
[sıfat, bilişim, mecaz, mecaz]
Aşırı olan (davranış, düşünce vb.)
- Koyu bir sohbet.
- [sıfat, bilişim, mecaz, mecaz] Derin, çok hararetli; kıpkızıl