kutup
Dil: Arapça ḳuṭb
-
[isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz]
Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
- Kutuplara gitmeyi bile çok düşündüm.
-
[isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz]
Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
- Çalışanlarla çalıştıranları ayrı kutuplarda toplayarak birbirine düşman ediyor.
-
[isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz]
Gök kürenin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri
- Kendini kaza halkına âdeta bir kutup diye tanıtmıştı.
- [isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz] Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri
- [isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz] Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri
- [isim, mecaz, gök bilimi, fizik, fizik, mecaz] Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse