lütfetmek
Dil: Arapça luṭf + Türkçe etmek
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, nesnesiz]
vermek
- Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz?
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, nesnesiz]
İyilikte bulunmak
- Gel lütfet, bize şu kapıyı aç!
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, nesnesiz]
söylemek
- Lütfedin efendimiz, ne zamandan beri sazlarınıza hiç el atmadınız.
-
[-e, -i, -i, nesnesiz, nesnesiz]
İzin vermek, müsaade etmek
- Büyük devlet işlerini bir yana bırakıp, lütfedip geldiniz, sağ olun.
- [-e, -i, -i, nesnesiz, nesnesiz] Yüksek veya saygın bir kimse alçak gönüllülük göstermek