nasırlaşmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Nasır oluşmak; nasırlanmak
- Yarın o kabarcıklar nasırlaşır diye ödü patlıyordu.
-
[nesnesiz, mecaz]
Duyarlığını yitirmek
- Bütün bu mistisizm Hüseyin Ağa’nın katı, maddiyatçı hayatıyla nasırlaşmış ruhunda en taze, en sağlam bir inanç oluyordu.