nefes
Dil: Arapça nefes
-
[isim, mecaz]
soluk
- İhtiyar kadınlar ilaç yapar, nefesi olanlar okur, tütsü yakılır, tedavi yolları gösterilir.
-
[isim, mecaz]
Şifa amacıyla hastaya okunan dua
- Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu.
-
[isim, mecaz]
Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür
- [isim, mecaz] Canlılık, hayat belirtisi