ölçülü
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- Ölçülü faiz.
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
Belirli bir ölçüde olan; endazeli
- Şair heceleri saymaz, söylediği mısra vezne uyuyor mu, uymuyor mu diye araştırmaz, söyler, söylediği söz kendiliğinden ölçülü olur, aksamaz.
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
dar (I)
- Böyle ölçülü bir açıdan bakınca mahpushanede gidişat iyi sayılır.
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
Tutum ve davranışları uyumlu, dengeli olan; muvazeneli
- Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi.
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
Dikkatli, düşünerek
- Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim.
-
[sıfat, zarf, mecaz, edebiyat]
ılımlı
- Şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler.
- [sıfat, zarf, mecaz, edebiyat] Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düzyazı); vezinli, mevzun