ölgün
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Diriliği, canlılığı, tazeliği kalmamış
- Ölgün sesi pürtüklü bir duvar, tırtıklı bir kâğıt gibi belli belirsiz yükselip alçaldı.
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Pörsümüş, solmuş (bitki)
- Ölgün lambaların yarı aydınlattığı bir salonda onlarla karşı karşıya oturduk.
-
[sıfat, mecaz, mecaz]
Cansız, renksiz, dikkat çekmeyen
- Canlı olmaya çalışan ölgün adımlarla kapağı odasına attı.
- [sıfat, mecaz, mecaz] Gücü azalmış, zayıflamış