olmak

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Meydana gelmek, vuku bulmak
  • En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Gerçekleşmek veya yapılmak
  • Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
  • Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir şeyi elde etmek, edinmek
  • Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir durumdan başka bir duruma geçmek
  • Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Herhangi bir durumda bulunmak; yapmak
  • Çay oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Uygun düşmek, yerinde görülmek
  • Kız da hemen olduğu yere oturdu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Yetişmek, olgunlaşmak
  • İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Hazırlanmak, hazır duruma gelmek
  • İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir yerde bulunmak
  • Partili olmak.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Geçmek, tamamlanmak
  • Sabah oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Sürdürmek, yürütmek
  • Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun!
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak
  • Annesi oluyor. Yeğeni olur.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Yaklaşmak, gelip çatmak
  • Sen adamakıllı olmuşsun.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek
  • Bu şapka başıma oluyor.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz
  • Tembelliği yüzünden işinden oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Sarhoş olmak
  • Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Uymak, tam gelmek
  • Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Yitirmek, elinden kaçırmak
  • Bu davranışın ona çok zararı oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
  • Su, buz oldu.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
  • Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Yol açmak
  • Tifo olmak. Verem olmak.
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Sıfat-fiil eki almış kelimelerden sonra anlamı kuvvetlendirmek için kullanılır
• [nesnesiz, teklifsiz konuşmada, -e, -den, -den, -e, -e, yardımcı fiil, yardımcı fiil]   Hastalığa yakalanmak, tutulmak