ölmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek; cavlamak (II), gitmek, göçmek, gümbürdemek, kakırdamak, kıkırdamak, yürümek, zıbarmak, cartayı çekmek, zartayı çekmek, mortlamak
- Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Bitki, solmak
- Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek
- Bu usul öldü artık.
- [nesnesiz, mecaz, mecaz] Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak