öncellemek

Dil: Türkçe

• [-i, spor, edebiyat]   Öncelikli duruma getirmek
  • Cabbar ve arkadaşının yaptığı iş birliği, yaşadıkları yozlaşmayı ve çürümeyi gözler önüne sermektedir. Bu karakterler, maddi değerleri öncelleyerek kişiliklerini hiçe saymaktadırlar.
• [-i, spor, edebiyat]   Ayrıcalıklı duruma getirmek
  • O tümce bir de şunu belirtiyor ya da öncelliyor: Yaşadığın bir şeyin anlamını, o sırada, yaşarken bilemezsin çoğunlukla ancak senin anlamanın zamanı gelince anlarsın, o yaşadığının anlamını, bu da yıllar sonra gerçekleşebilir.
• [-i, spor, edebiyat]   Öne çıkarmak, önceliğini vurgulamak
• [-i, spor, edebiyat]   Diğer oyuncuya veya topa göre konum belirleyerek hareket etmek
• [-i, spor, edebiyat]   Yazar edebî eserde olacakları önceden sezdirmek.