öncül
Dil: Türkçe
-
[sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında]
Önde giden, önde olan, kendisinden sonra gelenlere temel olan, artçıl karşıtı
- "Kitabı bana verdim dedim, onu masaya bıraktı.” cümlesinde “kitap” sözü “o” zamirinin öncülüdür.
- [sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında] Bir bilimsel çalışmaya başlarken araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme
- [sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında] Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri; mukaddem
- [sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında] Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri; mukaddem
- [sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında] Kılavuz, öncü
- [sıfat, isim, isim, mantık, isim, mantık, isim, halk ağzında] Bir zamirden önce gelen ve o zamire anlam bakımından bağlı olan öge