örtmek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü.
-
[-i, mecaz]
kapamak
- Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü.
-
[-i, mecaz]
kaplamak
- Sarmaşıklar duvarları örtmüş.
-
[-i, mecaz]
Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak
- Birinin suçunu örtmek.