parıldamak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak; parlamak, yalabımak, yıldıramak
- Suların kenarında Sarayburnu içli, hisli ve sırlı bir nur içinde parıldar.
-
[nesnesiz, mecaz]
Gelişmek, yükselmek
- İnsan, sanatında ilerledikçe parıldar.