pekâlâ
Dil: Türkçe pek + Arapça aʿlā
-
[sıfat, ünlem, zarf, zarf, zarf]
Benzerlerinden aşağı olmayan
- Pekâlâ bir ev, niçin beğenmediniz?
-
[sıfat, ünlem, zarf, zarf, zarf]
evet
- Pekâlâ madem biliyordun, ne diye söylemedin?
-
[sıfat, ünlem, zarf, zarf, zarf]
Tabii ki
- Pekâlâ gideceğim, siz ne karışıyorsunuz?
-
[sıfat, ünlem, zarf, zarf, zarf]
kuşkusuz
- Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi.
-
[sıfat, ünlem, zarf, zarf, zarf]
Çok iyi
- Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim.