pelteleşmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Pelte kıvamını almak
- Çok yoruluyorlardı elbet, gövdeleri pelteleşiyordu, kıpırdayacak hâlleri kalmıyordu.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Çok yorulmak
- Tramvay çanları bile sertliklerini kaybederek pelteleşmiş bir hâlde kulak zarına yapışıyorlardı.
- [nesnesiz, mecaz, mecaz] Donuklaşmak, yumuşamak, ağırlaşmak