peydahlamak
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, mecaz, mecaz]
İstenmeyen veya uygun olmayan şeyler edinmek
- Birbirine hiç benzemeyen iki mesleğin peydahladığı bu ucube, yarılmış bir dildi, hasta bir dil.
-
[-i, nesnesiz, mecaz, mecaz]
Ortaya çıkarmak, oluşturmak
- Nikâhsız karısından peydahladığı oğlu tarafından öldürülmüştü.
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz] Meydana getirmek