rast gelmek
Dil: Türkçe
-
düşünmediği, ummadığı hâlde karşılaşmak, rastlamak, tesadüf etmek
- Fukara bir denizciye rast gelirsen süngerlerimden birkaç tanesini ona ver, gönlünden koparsa.
-
düşünmediği veya düşülmediği hâlde payına düşmek
- Kumaşın iyisi bana rast geldi.
-
atılan şey hedefi bulmak
- Kitabı attım, arkadaşımın sol ayağına rast geldi.
-
tesadüf etmek, denk gelmek
- Yumrukları ile başına, ne tarafına rast gelirse vurmaya, tekrar vurmaya başladı.