saat
Dil: Arapça sāʿat
-
[isim]
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
- Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak.
-
[isim]
Vakit, zaman
- Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar.
-
[isim]
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
- Yemek saati.
-
[isim]
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
- Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
[isim]
sayaç
- Kolundaki krome saate göz attı.