saçma
Dil: Türkçe
-
[isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Saçmak işi
- Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!
-
[isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
serpme
- Saçma adam.
- [isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
- [isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Yersiz bulunan
- [isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Akla ve mantığa uymayan, gereksiz, düşünülmeden söylenen (düşünce, davranış, söz); saçma sapan, abuk, abuk sabuk, abuk subuk, abidik gubidik, pestenkerani, vahi, absürt
- [isim, denizcilik, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Böyle söz söyleyen veya iş yapan