sağlam
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf]
Bozulmadan, değişmeden uzun süre varlığını koruyabilen, dayanıklı olan; bek (I), berk, muhkem
- En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı.
-
[sıfat, zarf]
Zarar görmemiş, bozulmamış
- Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum.
-
[sıfat, zarf]
Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
- Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu.
-
[sıfat, zarf]
Belgeye dayanan, doğru, doğruluğuna güvenilen; mevsuk
- Böyle sağlam adı nereden bulacaksın.
-
[sıfat, zarf]
Gerçek, inanılır bir temeli olan
- Sağlam bu gece perilere karıştım gitti.
- [sıfat, zarf] (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak