sahne
Dil: Arapça ṣaḥne
-
[isim, mecaz, mecaz, tiyatro]
İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer; oyunluk
- Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu.
-
[isim, mecaz, mecaz, tiyatro]
görüntü
- Resim bir av sahnesini canlandırıyordu.
-
[isim, mecaz, mecaz, tiyatro]
Tanık olunan, gözlenen olay
- Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm.
-
[isim, mecaz, mecaz, tiyatro]
Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı
- Politika sahnesinde adları duyulan kişiler.
-
[isim, mecaz, mecaz, tiyatro]
Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri; meclis
- Gök Korsan konusunu açtığımda, henüz tasarlama hâlindeyken yazdığım bazı sahneleri okumuştu.