sakin

Dil: Arapça sākin

• [sıfat]   Hareket etmeyen, kımıldamayan
  • Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm.
• [sıfat]   Dingin olan; durgun, sakince
  • Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam.
• [sıfat]   sessiz
  • Vücudu, yüzü, bütün hareketleri sert fakat silik ve sakindi.
• [sıfat]   Kimseyi rahatsız etmeyen
  • Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu.
• [sıfat]   Kolayca sinirlenmeyen; sinirsiz
  • Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş.
• [sıfat]   Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
• [sıfat]   Bir yerde oturan