samimi
Dil: Arapça ṣamīmī
-
[sıfat, zarf]
içten
- Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı.
-
[sıfat, zarf]
açık yürekli
- Çocuklar gibi şakrak, ne kadar şakalaştık / İkimiz, onunla ben, samimi arkadaştık
-
[sıfat, zarf]
yapmacıksız
- O akşam sofrada Atatürk’le İsmet Paşa birbirleri ile eskisi gibi çok samimi görüştüler ve bu suretle de bir gece önceki hadise unutulmuş oldu.
- [sıfat, zarf] İçli dışlı, senli benli olarak