sapıtmak

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, mecaz, teklifsiz konuşmada]   Doğru yoldan ayrılmak
  • Bu harp başına vurdu galiba, sapıtmışsın sen.
• [nesnesiz, mecaz, teklifsiz konuşmada]   Ruhsal bir düzensizlik içine düşmek
• [nesnesiz, mecaz, teklifsiz konuşmada]   şaşırmak
• [nesnesiz, mecaz, teklifsiz konuşmada]   Saçmalamaya başlamak
• [nesnesiz, mecaz, teklifsiz konuşmada]   Aklını bozmak