sarsmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Birdenbire ve güçle kımıldatmak; oynatmak, sallamak, silkelemek, titretmek
- Kalkın bakalım diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı.
-
[-i, mecaz]
Zarar verecek yolda etkilemek
- Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır.