savaşmak

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   İki ve daha çok devlet silahlı mücadele etmek; cenkleşmek, muharebe etmek
  • Bu acımasız dünyada artık acımasızca savaşacaklardı.
• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla mücadeleye girişmek
  • İkiyüzlülere, suretihaktan görünen sahte dindarlara karşı bütün gücümle savaşacağım.
• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   Bir şeyi elde etmek için çaba sarf etmek
• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   Bir güçlüğü yenmek için direnmek
• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   Bir davayı savunmak ve yaymak için gayret göstermek
• [nesnesiz, -le, askerlik, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]   Bir düşünce veya görüşe şiddetle karşı koymak