seçmek
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz]
Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak; saylamak
- Ben bu kitabı seçtim.
-
[-i, nesnesiz]
Birini oy vererek bir göreve getirmek
- Biz sizi başkanlığa seçtik.
-
[-i, nesnesiz]
Bir şeyi üstün, iyi, uygun bularak yeğlemek
- Benim ne akla hizmet edip de Almanca muallimliğini seçtiğime şaşıp şaşıp kalıyordu.
-
[-i, nesnesiz]
Ne olduğunu anlamak, fark etmek
- Sizler gezip tozmakta hür olduğunuz hâlde insan zekâsı ile bir adım ilerisini seçemiyorsunuz, sezemiyorsunuz.
-
[-i, nesnesiz]
Farklı görmek, üstün görmek
- O yemek seçer, her şeyi yemez.
- [-i, nesnesiz] Tercihini bir yönde kullanmak
- [-i, nesnesiz] Titiz davranmak, kolay kolay beğenmemek