serbest
Dil: Farsça serbest
-
[sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen; azade
- Yarın serbestim. İstersen bütün günü beraber geçirebiliriz. Sabahleyin dokuzda Kadıköy iskelesinde buluşalım.
-
[sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya]
Tutuklu veya bağımlı olmayan; özgür
- Serbest ticaret. Serbest nazım.
-
[sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya]
Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan
- Serbest geçiş
-
[sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya]
Bazı kurallara bağlı olmayan
- Salı günleri müzeye giriş serbesttir.
-
[sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya]
Rahat hareket eden, rahat konuşan, sıkılgan ve utangaç davranmayan
- Ötekilere de pek serbest davranır isem de onlar benden utanırlar.
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Davranışlarında görgü kurallarını, toplumun verdiği hükümleri fazla umursamayan, rahat hareket eden (kimse)
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Kendisine bir şeyi yapıp yapmamakta seçenek tanınmış olan; özgür
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Girmek için herhangi bir ücret ödemeyi veya belli bir grubun üyesi olmayı gerektirmeme, halka açık olma
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Rahat hareket ederek, rahat konuşarak, sıkılgan ve utangaç davranmayarak
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Hiçbir kuvvetin veya etkileşimin etkisi altında olmayan (nesne)
- [sıfat, zarf, isim, zarf, fizik, kimya] Bileşik hâlde bulunmayan (kimyasal element)