şerbetli
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Şerbet katılmış olan; şuruplu, şireli
- Şerbetli olmayanları dışlayan, yalnız kendi aydınlığına inanan zümreler her alana hâkim oldu.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Şerbet bulaşmış olan
- Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!
-
[sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Olumsuz bir etkene karşı etkilenmemeyi sağlayacak dirence sahip olan
- Yalana şerbetli.
-
[sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Yılan, akrep vb. hayvanların sokmasına karşı efsunlanmış olan
- Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi.
- [sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan ve bundan zarar görmeyen (kimse)
- [sıfat, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan