serpmek
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, mecaz]
Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek
- Buzlarını atıp karabiberlerini serptikten sonra kadehleri iyice karıştırdım.
-
[-i, nesnesiz, mecaz]
Belli bir yere dağılacak biçimde dökmek; ekmek (II)
- Yağmur serpiyor. Kar serpiyor.
- [-i, nesnesiz, mecaz] Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak; serpiştirmek
- [-i, nesnesiz, mecaz] Vermek, saçmak