sıcak sıcak
Dil: Türkçe
-
[zarf, mecaz]
Sıcak olarak
- Böyle günlerde bir iki somun ekmek getirtir, bunları sıcak sıcak büyük parçalara doğrayarak onlara atardı.
-
[zarf, mecaz]
Samimi olarak
- İşte şimdi yukarılardaki yerine iyice yerleşen güneş hâlâ bu gerçeği bulamayan insanlara kızmıyor, sıcak sıcak bakıyordu.