sık

Dil: Türkçe

• [sıfat, zarf, zarf]   Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı
  • Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.
• [sıfat, zarf, zarf]   Çok bulunan, çok rastlanan; kesif
  • Başı ateş gibi yanıyor, sabahkinden daha sık öksürüyordu.
• [sıfat, zarf, zarf]   Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
  • Öyle üst üste, öyle sık biter ki arasından yılan geçemez.
• [sıfat, zarf, zarf]   Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak