sinir
Dil: Türkçe
-
[isim, anatomi, sıfat, halk ağzında]
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet; asap
- Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu.
-
[isim, anatomi, sıfat, halk ağzında]
Rahatsız edici, hastalık derecesine varan aşırı duyarlılık
- Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır.
-
[isim, anatomi, sıfat, halk ağzında]
Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği
- Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu?
-
[isim, anatomi, sıfat, halk ağzında]
Hoşa gitmeyen, can sıkan
- Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer.
-
[isim, anatomi, sıfat, halk ağzında]
Kas kirişi ve zarı
- Ne sinir şey!