sıra
Dil: Türkçe
-
[isim]
Yan yana, art arda olan şey, olay veya canlıların tümü; dizi, kol (I), saf (I)
- Dalış sırası gene gelinceye dek o koca süngerden başka bir konudan söz etmedi.
-
[isim]
Bu biçimdeki şey, olay veya canlıların durumu
- Şehir esnafı şekercisinden tutum da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar.
-
[isim]
Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu
- Sırayı bozmayın.
-
[isim]
Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman
- Boy sırası. Yaş sırası.
-
[isim]
Tahtadan oturak
- Sıraya girmek. Sıraya dizilmek.
-
[isim]
Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya
- Bu sırada yan odadan sesler gelmeye başlamıştı.
-
[isim]
Ardı, arkası, önü, peşi ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz
- Oturacak yerler tahta sıralardan olur.