sıvanmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz]
Bir işe girişmek
- Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim.
-
[nesnesiz]
Sıvamak (II) işi yapılmak
- Sıvanmış, pembe kolunda bir kumral ben vardı.
-
[nesnesiz]
İştahla yemek
- Masa komşularını yan yan baktıracak bir rağbetle gelen balığa sıvandı.